Yabancı Diziler içerisinde şimdiden popüler diziler arasında yerini almış olan Queen Of The South dizisinde, başrol karakteri olan Teresa Mendoza ( Alice Braga ) nin hikayesi anlatılıyor.
İlk dakikalarda bir uyuşturucu Baronu olan Teresanin öldürülmesini göreceğiz ama önemli olan Teresanin nasıl o kıdeme yükseldiğidir. Teresa bir uyuşturucu satıcısına aşıktır. Karşılıklı olan bu aşk en güzel zamanlarını yaşayamadan, sevgilisi uyuşturucu kartelinden para kaçırdığı gerekçesiyle öldürülür. Ancak herseyden önce sevgilisi sanki olacaklari biliyormuş gibi Teresaya başına birsey gelmesi durumunda nasıl kacabilecegini ve silah kullanmayı öğretir ve ona içinde önemli bilgiler olan bir defter verir. Teresa erkek arkadaşının ölüm haberini alır almaz acısını yaşayamadan birkaç parça esyasiyla beraber evi terkeder ve en yakın arkadaşını , yine bir uyuşturucu satıcısının karısıdır, almak için yola çıkar. Arkadaşını kurtarır fakat kartel peşindedir. Sevgilisinin kendisine verdiği defteri canı ile takas etmek ister. Kartel defterin içindekileri bilip bilmediği konusunda Teresa ya güvenmez ve onu kandırarak Amerikaya götürüp kurtaracagini söyler. Teresanin rehberi olan yine kendisi ve iç güdüleridir. Kartelin sözüne inanmaz ve ondan bir şekilde kurtulur ama bu sefer de Kartelin, yine uyuşturucu satıcısı olan karısı ile karşılaşır ve alıkonulur. Boşanma aşamasında olan kartel ve karısı arasında ki zitlasma Teresaya yarayacaktır. Böylece karısı, Teresanin kendisinde olduğunu kartele söylemez.Teresa canını kurtarmak ve Kartelin karısının gözüne girmek için uyuşturucu taşıyıcılığı yapmaya başlar.
Queen of the south dizisinde ilk olarak sizi etkileyecek şey duygusal yaklaşımlar olacaktır. İnsan canını para için hiçe sayanları görmek ve bu hikayelerin yaşanmış olduğunu bilmek daha çok insanın içini acıtıyor. Bir diğer konu ise Breaking Bad tadı aldım ben bu diziden. Oda Meksika sınırında geçiyordu ve eroinler kokainler havada ucusuyordu :)) bu dizi de de aynı şekilde gerilim, heyecan ,stres tavan yapmış bulunmakta. Henüz 3. Bölümü yayınlanmış olmasına rağmen kendine sıkı sıkıya takipci edindiğini söyleyebilirim..
İlk dakikalarda bir uyuşturucu Baronu olan Teresanin öldürülmesini göreceğiz ama önemli olan Teresanin nasıl o kıdeme yükseldiğidir. Teresa bir uyuşturucu satıcısına aşıktır. Karşılıklı olan bu aşk en güzel zamanlarını yaşayamadan, sevgilisi uyuşturucu kartelinden para kaçırdığı gerekçesiyle öldürülür. Ancak herseyden önce sevgilisi sanki olacaklari biliyormuş gibi Teresaya başına birsey gelmesi durumunda nasıl kacabilecegini ve silah kullanmayı öğretir ve ona içinde önemli bilgiler olan bir defter verir. Teresa erkek arkadaşının ölüm haberini alır almaz acısını yaşayamadan birkaç parça esyasiyla beraber evi terkeder ve en yakın arkadaşını , yine bir uyuşturucu satıcısının karısıdır, almak için yola çıkar. Arkadaşını kurtarır fakat kartel peşindedir. Sevgilisinin kendisine verdiği defteri canı ile takas etmek ister. Kartel defterin içindekileri bilip bilmediği konusunda Teresa ya güvenmez ve onu kandırarak Amerikaya götürüp kurtaracagini söyler. Teresanin rehberi olan yine kendisi ve iç güdüleridir. Kartelin sözüne inanmaz ve ondan bir şekilde kurtulur ama bu sefer de Kartelin, yine uyuşturucu satıcısı olan karısı ile karşılaşır ve alıkonulur. Boşanma aşamasında olan kartel ve karısı arasında ki zitlasma Teresaya yarayacaktır. Böylece karısı, Teresanin kendisinde olduğunu kartele söylemez.Teresa canını kurtarmak ve Kartelin karısının gözüne girmek için uyuşturucu taşıyıcılığı yapmaya başlar.
Queen of the south dizisinde ilk olarak sizi etkileyecek şey duygusal yaklaşımlar olacaktır. İnsan canını para için hiçe sayanları görmek ve bu hikayelerin yaşanmış olduğunu bilmek daha çok insanın içini acıtıyor. Bir diğer konu ise Breaking Bad tadı aldım ben bu diziden. Oda Meksika sınırında geçiyordu ve eroinler kokainler havada ucusuyordu :)) bu dizi de de aynı şekilde gerilim, heyecan ,stres tavan yapmış bulunmakta. Henüz 3. Bölümü yayınlanmış olmasına rağmen kendine sıkı sıkıya takipci edindiğini söyleyebilirim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder